Almanya, Nikaragua'nın BM yargı organı Uluslararası Adalet Divanında (UAD) "Gazze'ye yönelik saldırılarında İsrail'e silah sağlayarak 'İsrail'in Gazze'deki soykırımını' desteklediği" yönündeki suçlamalarını reddetti.

Scholz hükümeti davanın ikinci gününde "Cenevre Sözleşmeleri'nin ihlalini kolaylaştırma" suçlamalarını yanıtladı. 

Nikaragua, Almanya'nın, 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin (Soykırım Sözleşmesi) yanı sıra 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokolleri, uluslararası insancıl hukukun ihlal edilemez ilkeleri ve diğer genel uluslararası hukuk normlarına aykırı hareket ettiğini ileri sürüyor.

Berlin kendisini nasıl savunuyor?

euronews'un haberine göre, Almanya'nın savunma ekibinden avukat Christian Tams, Uluslararası Adalet Divanındaki 16 yargıçlı heyet karşısında, ülkesinin, İsrail'e, Gazze'deki savaşı sırasında top mermisi sağlamadığını söyledi. 

Ülkesinin 7 Ekim'den bu yana İsrail'e "savaş silahları" için sadece dört yeni lisansa onay verdiğini söyleyen Tams, lisanslardan "üçünün test ya da uygulama ekipmanlarıyla ilgili olduğunu" belirtti. 

Tams,bu açıklamalarla "yakından baktığımızda Nikaragua'nın suçlamaları[nın] çök[mekte olduğunu]" iddia etti.  

Bununla birlikte Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'ne (SIPRI) göre Almanya, İsrail'e silah tedarikinde ABD'den sonra ikinci sırada yer alıyor.

Almanya Dışişleri Bakanlığı Hukuk İşleri Direktörü Tania Freiin von Uslar-Gleichen de Nikaragua'nın iddialarının "gerçekte ya da hukukta hiçbir temeli olmadığını" ileri sürdü. "Bu iddialar[ın], bu yargılamaya taraf olmayan İsrail'in davranışlarının değerlendirilmesine daya[ndığını]" iddia etti. 

Almanya'nın savunma ekibindeki avukatlardan Samuel Wordsworth da, mahkemenin Güney Afrika'nın İsrail aleyhine açtığı davada İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği iddiasını yerinde bulmaması nedeniyle Almanya'nın soykırımı önleme yükümlülüğünü ihlal ettiğine karar veremeyeceğini ileri sürdü. 

Önceki duruşmalar

Pazartesi ve Salı günü yapılan ön duruşmalar sadece Nikaragua'nın geçici tedbirler olarak adlandırılan ve Berlin'in, İsrail'e askeri ve diğer yardımları durdurması ve Gazze'deki BM yardım kuruluşuna yeniden finansman sağlaması için bir mahkeme emri verilmesi talebine odaklandı.

Duruşmanın ilk gününde Nikaragua, Uluslararası Adalet Divanına (UAD) Almanya'nın İsrail'e silah satışının durdurulması yönünde çağrıda bulundu. Pazartesi günü iki günlük duruşmanın başlangıcında Nikaragua'yı temsil eden avukat Alain Pellet, "Almanya'nın bu yardımı nihayet askıya alması son derece acildir" dedi.

Geçtiğimiz Cuma BM İnsan Hakları Konseyi, "Gazze Şeridi'ndeki olası soykırım riski" nedeniyle İsrail'e tüm silah sevkiyatının durdurulmasını talep eden bir karar yayınlamış, Uluslararası Adalet Divanı zaten ihracat yasağı konusunda uyarmıştı. İsrail'in önceleri önde gelen bir destekçisi olan Kanada, silah tedarikini çoktan durdurdu ve ABD ve Fransa, son zamanlarda İsrail'in eylemlerine yönelik eleştirilerini keskinleştirdi.

Sahra Wagenknecht İttifakı'ndan (BSW) Sevim Dağdelen Lahey'de  

Lahey'deki duruşmalara Federal Meclis adına parlamento süreci gözlemcisi olarak Sahra Wagenknecht İttifakı'ndan (BSW) Sevim Dağdelen, katılıyor.

BSW Grubu dış politika sözcüsü Neues Deutschland gazetesine verdiği demeçte "Federal hükümet, 2023'te İsrail'e yapılan tüm silah ihracatının yüzde 47'sinden sorumluydu. Onaylar, 2022'ye kıyasla on kat artarak 320 milyon avronun üzerine çıktı.  Gazze'deki felaket niteliğindeki insani durum göz önüne alındığında, trafik ışıklarının silah ihracatını durdurmayı reddetmesi tamamen sorumsuzluktur." dedi.

Dağdelen, "Federal hükümetin silah ihracatı yoluyla Cenevre Sözleşmelerinin ihlaline en azından yardım ve yataklık ettiği[nin] açık görün[düğünü] " söyledi. 

Savcı, Boğaziçi Onur Yürüyüşü Davasında ceza istedi Savcı, Boğaziçi Onur Yürüyüşü Davasında ceza istedi

Aynı pakette hem insani yardım ve hem silahlar

Duruşmada Nikaragua'yı temsil eden Alman avukat Daniel Müller de "Trafik Lambası" hükümetinin tutmunu sert bir şekilde eleştirdi. "Havadan bir yandan Filistinli çocuklar, kadınlar ve erkekler için insani yardım sağlarken öte yandan aynı paketin içine onları öldürmek ve yok etmek için kullanılan askeri teçhizatı koymak gerçekten acınası bir bahane." dedi. 

Nikaragua'nın, UAD'den almasını istediği önlemler

Nikaragua Uluslararası Adalet Divanı'nın Almanya aleyhine aşağıdaki acil önlemleri almasını istiyor.

Almanya, Soykırım Sözleşmesi, uluslararası insancıl hukuk veya Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı gibi genel uluslararası hukukun diğer emredici normlarının ihlalinde ve Filistinlilerin apartheid rejimine tabi olmasında kullanılabilecek, özellikle de askeri teçhizat dahil olmak üzere İsrail'e yaptığı askeri yardımları derhal askıya almalı;

Almanya, İsrail'e teslim edilmiş olan silahların soykırım işlemek için kullanılmaması, soykırım eylemlerine katkıda bulunmaması veya uluslararası insancıl hukuku ihlal edecek şekilde kullanılmaması için derhal her türlü çabayı göstermelidir;

Almanya, insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmek için mümkün olan her şeyi derhal yapmalıdır;

Almanya, soykırım, soykırım eylemlerini ve Filistin halkının insani haklarının ihlalini önleme yükümlülüklerine uymanın bir parçası olarak UNRWA'nın finansmanını askıya alma kararını geri almalıdır; bu karar, insani yardımın Filistin halkına, özellikle de Gazze'ye ulaşmasını sağlamak için mümkün olan her şeyi yapma yükümlülüğünü de içerir;

Almanya, uluslararası hukuktaki suçların ihlallerinde kullanılabilecek askeri teçhizatın İsrail'e tedariki de dahil olmak üzere desteğini keserek ve bu kuruluşun faaliyetlerini dayandırdığı UNRWA'ya desteğini sürdürerek uluslararası hukukun emredici nitelikteki kurallarının ağır ihlallerinin sona erdirilmesi için işbirliği yapmalıdır.