Haberler

Baybars: “Sabıka Kaydı Yasası, toplum güvenliği açısından risk taşıyor”

BAYBARS: “BU YASA TOPLUMSAL GÜVENLİKLE BİREYSEL ÖZGÜRLÜK ARASINDAKİ DENGEYİ ZORLUYOR”

“Kapsam genişletiliyor, etkileri on yıl sonra anlaşılacak; toplum güvenliği riske atılmamalı”

Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, Cumhuriyet Meclisi’nde görüşülen “Sabıka Kaydının Silinmesine İlişkin Yasa Önerisi” üzerine yaptığı konuşmada, düzenlemenin toplumsal güvenlik, rehabilitasyon politikaları ve bireysel özgürlükler bakımından çok ciddi etkiler doğuracağını vurguladı.

Baybars, genel kurulda yaptığı uzun konuşmada “Bugün yeterince vekilin dinlemediği ama ülke güvenliği açısından çok önemli bir yasa geçiriliyor” diyerek Meclis sıralarındaki ilgisizliğe dikkat çekti.

“Her ne kadar şu an bu yasa görüşülürken Meclis’te bizi dinleyen vekil sayısı az olsa da, bu yasa bir ülkenin toplumsal güvenliğiyle ve bireysel hak ve özgürlüklerin korunmasıyla doğrudan ilgilidir. Bugün bu yasayı geçiriyoruz ama etkilerini yarın değil, on yıl sonra anlayacağız.”


“SABIKA KAYDI SİLİNMEKLE TOPLUM GÜVENLİĞİ ZAFİYETE UĞRAYABİLİR”

Baybars, yasanın yalnızca bireysel rehabilitasyonu değil, ülkenin iç güvenliğini de ilgilendirdiğini belirtti.

“Sabıka kaydının silinmesi bazı kişiler için sevindirici bir gelişme olabilir; onların yeniden topluma kazandırılması, bireysel anlamda olumlu sonuçlar doğurabilir.
Ancak, bu yasaların toplumsal etkilerini kısa vadede göremeyiz. Toplum güvenliği açısından doğru olup olmadığını zaman gösterecek. Tarih bu anlamda bugün nasıl bir yasa geçirdiğimizi bizlere soracaktır.”

Baybars, mevcut yasa ile yeni yasa arasındaki farklara da dikkat çekti:

“Bugün yapılan değişiklikle sabıka kaydının kapsamı genişletiliyor. Eskiden sadece hafif suçlar silinebiliyordu. Şimdi bu tanım yukarıya çekilerek, bazı daha ciddi suçlarda da silinme imkânı tanınıyor.”


“YABANCILARA DA AÇILMASI GÜVENLİK RİSKİ YARATIR”

Baybars, yasanın yabancı uyruklulara da sabıka kaydı silme hakkı tanımasını eleştirdi:

“Bu yasa sadece KKTC vatandaşlarını değil, ikamet izniyle burada yaşayan yabancıları da kapsıyor. Bu da muhaceret politikası açısından ciddi bir güvenlik açığı yaratır.
Çünkü ülkemizde zaten giriş-çıkış denetimleri zayıf, asayiş olayları artıyor ve polis önleyici yetkilerini kullanmakta zorlanıyor.”

“Dolayısıyla sabıka kaydının silinmesi konusunu bu kadar genişletmek, sadece birey açısından değil, toplum güvenliği bakımından da büyük risk taşır.”


“REHABİLİTASYON SÜRECİ YETERSİZ, TEKRAR SUÇ ORANI YÜKSEK”

Baybars, ülkede ceza infaz ve rehabilitasyon sistemlerinin yetersizliğini örneklerle açıkladı:

“Cezaevlerinde rehabilitasyon süreci neredeyse yok. Aynı kişilerin ikinci, üçüncü kez cezaevine döndüğünü görüyoruz.
Yani mahkûmlar cezasını çekip çıktığında ıslah olmuyor, yeniden suç işliyor. Bu durumda sadece hapis cezasını tamamlamış olmak, sabıka kaydının silinmesi için yeterli bir kriter olamaz.”

“Devletin görevi yalnızca bireyi korumak değil, aynı zamanda toplumu güvenlik içinde tutmaktır.”


“UYUŞTURUCU VE SİLAH SUÇLARINDA SİLİNME TEHLİKELİ”

Baybars, özellikle uyuşturucu kullanımı, silah tasarrufu ve hırsızlık gibi suçlarda sabıka kaydının silinmesinin kamu görevlerinde risk doğurabileceğini belirtti:

“Basit bir örnek vereyim; bir kişi tedbirsizlikle bir trafik kazasına karışıyor ve iki yıl bir gün ceza alıyor. Aynı süreyi tabanca tasarrufu veya şiddet tehdidiyle ceza alan biri de alabilir.
Bu durumda, iki yıl bir gün ceza almış bir kişi, uyuşturucu ya da tabanca suçundan hüküm giymiş olsa dahi sabıka kaydı silinebilecek. Bu, o kişinin öğretmen ya da kamu görevlisi olması halinde ciddi bir sorun yaratır.”


“‘DETAYLI SABIKA KAYDI’ TANIMI BELİRSİZ – KAMU GÖREVLERİNDE RİSK VAR”

Baybars, yasada yer alan “detaylı sabıka kaydı talep edilir” ifadesinin belirsizlik taşıdığına dikkat çekti:

“Komite bu konuda bir madde ekledi ama yeterli değil. Çünkü yasada ‘talep eder’ deniyor; ‘talep eder ve buna göre karar verir’ denmesi gerekirdi.
Aksi halde atamayı yapan makam, silinmiş sabıka kaydını göremeyecek. Bu da öğretmenlik, polislik gibi kritik görevlerde ciddi sakıncalar doğurabilir.”

Ayrıca, “yasa ile kurulmuş kurum veya kuruluş” ifadesinin de muğlak olduğunu belirtti:

“Bakanlıklar, kamu kurumları bu tanıma giriyor mu, belli değil. Savcılık bu konuda uyarıda bulundu. Dolayısıyla bu tanımın değiştirilmesi gerekir. Aksi halde kamuya yapılacak atamalarda ciddi belirsizlik oluşacaktır.”

“BU HALİYLE OLUMLU OY KULLANMAM MÜMKÜN DEĞİL”

Baybars, konuşmasının sonunda yasa önerisinde olumlu gördüğü noktalar olduğunu, ancak rehabilitasyon süreçlerinin eksikliği, tekrarlayan suç oranları ve yabancıların kapsama alınması gibi nedenlerle olumlu oy veremeyeceğini açıkladı:

“Evet, bir kişinin tek hatası yüzünden ömür boyu mahkûm edilmemesi gerekir. Ancak bu, toplum güvenliğini riske atmadan yapılmalıdır.
Yasa, bireyi korurken toplumu zafiyete uğratmamalıdır. Bu haliyle ben olumlu oy veremeyeceğim.”