20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında açıklama yapan Biyolog ve Çevre Eğitimi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Türkay Öyken, Birleşmiş Milletler tarafından 1989'da kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin yıldönümünde, tüm dünyada çocuk haklarının kutlandığını ancak çevre hakkının bu hakların en yaşamsal unsuru olduğunu vurguladı. Öyken, her çocuğun “gökyüzünün mavi, toprağın bereketli ve suyun berrak olduğu güvenli bir dünyada büyüme hakkı” bulunduğunu söyledi.
Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin her çocuğun hayatta kalma, gelişme, korunma ve katılım hakkını güvence altına aldığını hatırlatan Öyken, tüm bu hakların sağlıklı bir çevre olmadan eksik kalacağını ifade etti. İklim krizi, biyoçeşitlilik kaybı ve çevre kirliliğinin çocukların sağlıklı gelişiminin önündeki en büyük tehditler olduğunun altını çizen Öyken, “Onlara bırakacağımız en değerli miras; temiz hava, temiz su ve verimli topraklardır” dedi.
Ada yaşamının, çocuk hakları ile çevre korumasının ne kadar iç içe olduğunun en somut örneklerinden biri olduğunu belirten Öyken, ada çocukları için sağlıklı bir çevrenin yalnızca temiz hava anlamına gelmediğini; deniz ürünleriyle beslenebilme, geçim kaynaklarını koruma ve eşsiz biyoçeşitliliğe sahip kıyılarda güvenle büyüme hakkı anlamına da geldiğini kaydetti.
Bu sorumluluğun yalnızca yetişkinlere ait olmadığını ifade eden Öyken, doğayla bağ kuran ve koruma bilinciyle büyüyen çocukların geleceğin sürdürülebilir yaşam biçimlerini benimseyeceğini söyledi. Çocukların değişimi tetikleyen en büyük güç olduğuna dikkat çeken Öyken, onların çevre koruma bilincini yeni nesillere aktararak daha yaşanabilir bir dünya yaratabileceklerini vurguladı.
Yrd. Doç. Dr. Türkay Öyken, “Yarının bilim insanları, liderleri ve doğa koruyucuları bugünün çocuklarıdır. Özellikle ada çocukları, doğanın döngüsünü ve deniz ekosisteminin kırılganlığını en iyi bilenlerdir. Suları berrak, kıyıları güvenli ve gökyüzü mavi kalan bir dünyada büyüme hakkına sahip tüm ada çocuklarının günü kutlu olsun” ifadeleriyle açıklamasını tamamladı.