İşinsanı Sezgin Baran Korkmaz, katıldığı bir programda eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisinden, İnan Kıraç’ın 50 milyon dolarlık borcunu silmesini talep ettiğini iddia etti ve Soylu'nun bunu bir "devlet meselesi" olarak nitelendirdiğini, borcun silinmesi gerektiğini söylediğini aktardı.

Korkmaz, bu durumu araştırdığında, Soylu'nun aslında Erdoğan ve Kıraç'a yakın gözükmek için bu istekte bulunduğunu öğrendiğini belirtti.

Bu gelişmeler sonrasında Korkmaz, Soylu ile aralarında gergin bir tartışma yaşandığını da dile getirdi.

Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube kanalında kara para aklama suçlamasıyla tutuklu bulunduğu ABD’de Ağustos 2023’te tahliye edilen Sezgin Baran Korkmaz’ı konuk etti.

Programda Korkmaz, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında önemli iddialarda bulundu.

Sözcü'nün haberine göre, Korkmaz, yayında şunları ileri sürdü:

-Kıraç Holding'in %45 hissesi, Nahum ailesindeydi. İnan Kıraç ile Nahum ailesi arasında sorun vardı.

-İnan Kıraç, Nahum ailesi ile anlaşamadığını, benim dışarıdan bir kişi olarak Nahum ailesindeki hisseleri almamı, daha sonra o hisseleri benden alacağını söyledi.

Mecliste üçüncü tur oylamaya geçildi! Mecliste üçüncü tur oylamaya geçildi!

-Ben de kabul ettim. Nahum ailesi ile görüştüm. Kıraça Holding'in %45 hissesini 60 milyon dolara aldım. Daha sonra İnan Kıraç'tan paramı istedim ama kendisi buna yanaşmadı. Ben de alacağıma karşılık İnan Kıraç hakkında ihtiyati haciz kararı aldırdım.

-Bunun üzerine İnan Kıraç, Sayın Erdoğan'a gidip Sezgin Baran Korkmaz'ın kendisine çökmeye çalıştığını anlatmış ve Erdoğan da dosyayı Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e vermiş. Abdülhamit Gül, dosyayı inceletmiş ve Erdoğan'a dosyanın ticari bir alacak verecek meselesi olduğunu belirtmiş.

-Daha sonra birileri Erdoğan'a bu işin içinde çökme meselesi olduğunu söyleyerek, bu işin İçişleri Bakanı'nın görevine girdiğini söylemiş ve Erdoğan dosyayı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya vermiş. Bunun üzerine Soylu, beni Ankara'daki makamına davet etti. Gittiğimde, hukuken haklı olduğumu ihtiyati haciz kararı aldığımı, İnan Kıraç'a hacze gideceğimi söyledim.

-Bakan Soylu, 50 milyon dolarlık borcu silmem gerektiğini ve hisseleri bedelsiz şekilde İnan Kıraç'a vermem gerektiğini bana söyledi. Nedenini sorduğumda bu işin devlet meselesi olduğunu söyledi.

-Ben, Soylu'ya 'Kürt olduğum için mi bana böyle davranıyorsunuz' dediğimde, odadaki bir emniyet müdürü bana karşı çıkıştı. Konuşma farklı yerlere gitti. Ben de bu sefer 'Ben Trabzonlu olmadığım için mi benimle böyle konuşuyorsunuz' dedim. Bu sefer emniyet müdürü ayağa kalktı, ben de ayağa kalktım. Gerginlik olunca ben bakanlıktan çıktım. 10 dakika uzaklaştıktan sonra beni bir daha aradılar.

-Yeniden çağırdılar. Gittiğimde Soylu, 'Bu devlet meselesi İnan Kıraç'ın borcunu sileceksin' dedi. Ben de tamam deyip hiçbir şey demeden ayrıldım. Sonra Ankara'da devlette etkin birini aradım, bu konunun devletle alakasını öğrenmek istedim. O ise bunun devletle ilgili olmadığını, Soylu'nun Erdoğan'a ve Kıraç'a şirin gözükmek için işgüzarlık yaptığını söyledi.

-Daha sonra beni biri daha aradı, 'Seni Ankara'da ezdiler mi' dedi. Ben de 'nasıl yani' dediğimde, 'Soylu, görüntülü olarak İnan Kıraç'ı aradı, olayı böyle anlattı' dedi.

Kaynak: Sözcü

Editör: Kıbrısın Sesi