Yapay Zekai, Zevk-i Alem

Yapay Zekai, Zevk-i Alem

Dün düzenlenen Mülkiyet temalı panelde konuşan bir arkadaşımızla yapay zekanın müşteri ve arz talep boyutundan sohbet ettik biraz. Üretilenlerin mutfağından ve emek sömürüsünden, ve daha birçok şeyden...  Hak ve hukuk aramanın imkansızlığı üzerine her konuştuğum kişi aynı çaresizliği ve hissiyatı taşıyor. Kıbrıs’ın kuzeyinde hak talep etmek ve bunun üzerine mücadele etmeye bir ömür yetmez icabında. Mülkiyet konusunun uçuk boyutları bir de… O yüzden vur patlasın çal oynasın bir halde, suça suç, eğlenceye eğlence katarak, şarkılarla türkülerle, danslarla, günü birlik mutlulularla en dibi en yukarıya çekerek yaşayacağız... Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum, dokunsalar ağlarım, ağlamayı beğenmedim gibi ifadelerden uzaklaşıp; melakoliden ve acıdan zevk almaya, bedensel hazzın en üst seviyelerini yaşayarak bir uç bulmaya bakacağız. Yukarıya çıkıp inmeyeceğiz ve yıldızlara en tepeden bakacağız…

Akıl ve beden bütünlüğünü yüksek bir yerden sorgulayacağız. Günün sonunda şu adaletsiz hayatın içinde herkes kendine göre tutunmaya çalışıyor, bir gün de bitiyor, nefes kesiliyor, insan ne kadar da yoğun ve bir o kadar çelişkili durumlarda yaşıyor...  Bazılarımız armut piş ağzıma düş, umursuz, herşeye hazır ulaşırken, bazılarımız da büyük bedeller ödüyor en temel şeyler için. Tüm çıkış yolları kapanınca, bütün seçenekler tükenince, tansiyon bile az gelince, gidemezsiniz bile, terk edemezsiniz isteseniz de. Gidecek çok yer vardır belki, dünya size fırsat kapılarını ardına kadar açıyordur. Bu yangını, temeli bozuk kırıntıları bırakıp sil baştan bir hayat kurmak o kadar kolaylaşıyordur ki evrenselleşmiş bu dijital çağda, vazgeçmeye hazırken siz, dünya bir anda bütün kırılganlığınızı, bir bar ya da cafe masasına uluorta tüm sığ konuşmalara sığdırabiliyor. Geçici ilişkiler, bir ten uyumuna güvenmeler, hepsi akıl tutulmasını anlatırken, siz dünyanın öbür ucunda, doğmuş bulunduğunuz yerin izlerini istemeseniz de taşırken, size iyileşeceğinizi söyleyenler siz gidince hayatlarına gelecek olan huzuru düşlüyorlar. Öldüğüm yalan olsun, varsın bir kurbana eşdeğer üç beş hayat yaşansın, tarihten silinsin bütün bu hengame misali... Bir kurban vereceksek tüm acı bitsin diye, bir hayat bitmesi gerekirse başka bir hayatın başlaması için, buna razı olma yolları çok da zor değil. Fakat, insanın kafası dolu olunca ölemez bile, ve süslü sözlerle de içini doldurmak işe yaramayabilir. Kazanılan hak ve doğuştan bahşedilmiş hak ayrımı, insanın o en karmaşık halleri girince işin içine zorlaşıyor. Çok kolay olan çok zor, ve siz bunları düşünürken birileri bir yerlerde büyük hesaplar içinde yeni bir hayata başlıyor… O yüzden Yapay Zekai herşeyi halledecek, biz de zevk-i alemi yaşayacağız…