19 Ekim’deki seçimlere gölge düşürmek için utanç verici bir girişim daha açığa çıktı. Ünal Üstel’in, sandık kurullarında hile organize etmeye yönelik talimat verdiği ifşa oldu. Cumhurbaşkanı ise buna sessiz kalmayı tercih etti.
“Bize ne kadar yakın insan varsa” söylemini bu halk ezbere biliyor.
İstihdamda, T izinlerinde, kamu imkanlarının partizanca dağıtımında bu zihniyet, hep en yakınları, kendi dar çevreleri karşımıza çıkmıştır. Bu ülkeyi kendilerinin ve en yakınlarının görüyorlar. Bu, sadece bir hile değil; halkın iradesine, demokrasimize ve geleceğimize yapılmış organize bir saldırıdır.
Sandığa uzanan bu kirli elleri gördük ve uyarıyoruz:
Halkın özgür iradesini çalmanıza asla izin vermeyiz!
Yüksek Seçim Kurulu’na çağrımız nettir: Elbette bizler YSK’nın seçim yönetimine güveniyoruz. Ancak bu talimattan sonra Sandık kurulları en yüksek özenle oluşturulmalı, seçim süreci her zamankinden daha şeffaf ve adil yürütülmeli, en küçük kuşkuya dahi yer bırakılmamalıdır.
Bizler, halkın iradesinin özgürce sandığa yansıması için mücadele ediyoruz. Çünkü demokrasi talimatla değil, cesaretle korunur.
O nedenle biz, herkesin eşit haklara sahip olduğu, hiçbir ayrımcılığın kabul edilmediği bir gelecek için söz veriyoruz.
Yeni dönemde halkın sözü siyasetin merkezinde olacak. Kararlar halk adına değil, halkla birlikte alınacak. Adaletin, eşitliğin ve refahın hüküm sürdüğü, herkesin onurlu bir yaşam sürdüğü düzeni hep birlikte kuracağız.