Vakıf Başkanı İlkay İlseven yayınladığı mesajda, bilim adamlarının “Ağaçların fotosentez olayının 45 dakika durdurulmaları durumunda dünyada hiçbir canlı kalmaz” öngörüsünün insanoğlunu ciddi ciddi düşünmeye ve bu hayati tehlikeye karşı önlemler almaya zorladığını kaydetti.

 

Bilim insanlarının küresel ısınmanın 1,5 C° yi geçmesi durumunda gelecekte çoğu yılda aşırı sıcakların görülebileceğini söylediklerini de hatırlatan İlseven, dünyadaki orman yangınlarının da mevcut yüzyıl sonuna kadar yüzde 50 artmasının öngörüldüğünü kaydetti.

 

İlseven bu anlamda, yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi fosil kaynaklarından enerji üretilmesini sınırlandırılması, sürdürülebilir tarıma destek olunması, enerji kullanımının azaltılması, yeşil alanları koruyup ağaçlandırmalarla alanların arttırılması, daha az tüketim yapılması gibi konularda baskı oluşturması gerektiğini ifade etti.

 

4 saatlik elektrik kesintisi yapılacak 4 saatlik elektrik kesintisi yapılacak

Küresel ısınmanın etkilerini azaltmak yönünde düşünülecek tedbirlerin başında ormanların korunması ve alanlarının arttırılması geldiğini de kaydeden İlseven, dünyada küresel ısınmanın etkisini azaltmak yönünde yoğun ağaçlandırmalar yapılırken KKTC’de tam tersine yeşili azaltmak, yok etmek için adeta yarış yapıldığını savundu.

 

İlseven şöyle devam etti:

 

“Bugün ülkemizde yasa, tüzük ve yönetmelik tanımayan orman ve yeşilin katledilmesi ve yok olmasına seyirci kalan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Şöyle ki; geçmiş yıllarda ortalama 2 milyon – 3 milyon fidan üretilirken günümüzde bu rakam 500 - 700 bin gibi sembolik rakamlara gerilemiştir.

Orman alanları yangınlara karşı korumasız durumdadır. Yangın önleme ve mücadele konusunda zafiyetler vardır. Alınması gereken önlemler yetersiz, eksik ve aksaktır.

Orman alanlarında keçi otlatması yasak olmasına rağmen başıboş otlatma kanunsuz bir şekilde devam etmektedir.

Yoğun böcek zararlarına karşı hiçbir etkili tedbir alınmıyor, ormanlar böcek salgını riski ile karşı karşıya bırakılmış durumdadır.

Ormanlık, zeytinlik, harupluk ve makilik alanlar rant uğruna hızla yok edilmektedir. Birinci sınıf topraklar beton yığınlarına dönüşmüş duruma getirilmektedir. Yanlış arazi kullanımı ve plansız yapılaşma erozyona açık alanlar yaratmıştır.  Dağlarımız taş ocakları sonucu delik deşik olmuştur.

Bu ve buna benzer tüm olumsuzlukların müsebbibi bu ülkeyi idare eder iddiasında olanlardır. Ama çok iyi bilinmelidir ki, çölleşme ormansızlaşmanın bir sonucudur ve çölleşme ile mücadelede insanlığın elinde tek bir silah vardır o da ağaçtır, ağaçlandırmadır. ”

Editör: Kıbrısın Sesi