Haftalık yazılarımı takip edenler hatırlayacaktır, mart ayında fırtına öncesi sessizliği yaşadığımızı söylemiştim ve hemen ardından 25 mart itibariyle bir ay tutulması, ardından bir güneş tutulması, Mars ve Satürn kavuşumu, Jüpiter ve Uranüs kavuşumu ve birde kuyruklu yıldız geçişi olmak üzere astrolojik açıdan oldukça yoğun bir döneme girdik. Ne yazık ki kısa süre içerisinde bu kadar çok göksel fenomenin yaşandığı dönemlerin ardından her zaman pek de iyicil olmayan dönemlerin geldiğini görüyoruz. Örneğin 2020 yılında standardın üzerinde altı tutulma olması ve eş zamanlı olarak Pluton ile Satürn kavuşumu, bir de kuyruklu yıldız geçişiyle korona tüm dünyada hızla yayılmaya başladı ve dünya genelinde resmi kaynaklara göre 7 milyona yakın insan hayatını kaybetti ayrıca o dönem kapanmanın yarattığı ekonomik sonuçları da hala ağır bir şekilde yaşıyoruz.


Diğer taraftan Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Pluton gibi yavaş hareket eden gökcisimlerinin kavuşumu uzun yıllar arayla gerçekleşirler ve bunlar dünya genelinde yeni döngüler başlatırlar. Dolayısıyla etkilerini kısa süreli düşünmemek gerekir. Son olarak deneyimlemeye başladığımız Boğa burcundaki Jüpiter-Uranüs kavuşumu ile uzun vadede beslenme alışkanlıklarımız değişirken, paranın dijitalleşmesine, yapay zekanın hayatımızın bir parçası olmasına kadar birçok alanda değişikliklere tanıklık edeceğiz. Bu konuyla ilgili 15 nisan haftası yazımda daha geniş bilgi bulabilirsiniz.
Nisan ayı boyunca gökyüzünde görünür olan ve bilim insanları tarafından ‘’şeytan’’ adı verilen bir de kuyruklu yıldız geçişi yaşıyoruz. Çok sık rastlanmayan kuyruklu yıldız geçişlerinin de ardından yeryüzünde doğal afetlerde, salgın hastalıklarda, savaş atmosferinde ve kazalarda artış yaşandığını görüyoruz. Örneğin temmuz 2020’de Neowise kuyruklu yıldızının dünyaya en yakın geçiş yaptığı günlerde birçok ülkede en yüksek korona vakalarına ulaşılıyor. Şimdide özellikle güneşe en yakın geçişini yapacağı 21 nisan ve dünyaya en yakın geçişini yapacağı 2 haziran sonrasındaki dönemde de dünya genelinde doğal afetlerde, sismik aktivitede, özellikle uçak kazalarında artış olabileceğini göz önünde bulunduralım.


Gelelim bu hafta gökyüzünde neler olup bitecek:
24 Nisan Çarşamba gününün ilk saatlerinde bir dolunay gerçekleşiyor. Teknik açıklamaya girmeden şunu söyleyebilirim ki sonraki iki haftalık süreçte savaş atmosferinin daha da yayılacağını düşünüyorum. Bu dolunay bir tarafında güç çekişmeleri yaşayan ve strateji geliştirmeye çalışan liderler ile diğer tarafında can ve mal güvenliği tehdit altında olan halkların kutuplaşmasını anlatıyor gibi.
25 Nisan Perşembe günü ise Ay, Jüpiter-Uranüs kavuşumunu tetikliyor dolayısıyla gün genelinde; ani, sarsıcı, şok edici olaylar bekleyebiliriz. Sismik aktivitede artış, ekonomi piyasalarında da beklenmedik iniş çıkışlar yaşanabilir. Var olan savaş ortamının ve hava saldırılarının artabileceğini ve daha önceki yazımda da belirttiğim gibi nükleer tehdidin de gündeme gelebileceği bir günde olacağız. 25 Nisan Perşembe başta olmak üzere dijital dolandırıcılığa, telefon ya da bilgisayarımıza girebilecek virüslere karşı da dikkatli olmalıyız.


29 Nisan Pazartesi gününün erken saatlerinde ise Mars ile Neptün 28 derece Balık burcunda kavuşuyorlar. Bu kavuşumun kişisel ve genel etkilerini 29 nisan haftası yazımda anlatacağım ama bir ön bilgi olarak hava saldırılarıyla başlayan savaşın denizlere inebileceğini ve ülke olarak bizim gündemimize de daha fazla girebileceğini düşünüyorum. Ayrıca ani bastıracak yağışlara karşı da dikkatli olmalıyız.


Maalesef gökyüzü 2024’ün ikinci yarısı ile özellikle 2025 yılında dünyayı zorlu bir sürecin beklediğini söylüyor, zamanı gelince ve dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım ancak ne olursa olsun unutmayalım ki en karanlık an güneş doğmadan önceki andır.

Sevgilerle…