Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, "Seçim sonucu açıklanmış olsa dahi parlamento acilen toplanmalı seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceği ilan edilmeli Türkiye'ye katılım kararı alınmalıdır" dedi. Bahçeli, ""81 Düzce'den sonra 82'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olması artık hayat memat meselesi haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin çıkışından sonra KKTC'nin yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'ın partisi CTP'den açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada Bahçeli'ye tepki gösterilerek şöyle denildi:
"Türkiye Cumhuriyeti siyasi partilerinden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye’nin ‘82. ili’ olması yönündeki ifadeleri, Kıbrıs Türk halkının iradesine, siyasi eşitliğine ve uluslararası hukuk gerçeklerine tamamen aykırıdır. Kabul edilemezdir. Bu tür açıklamalar, Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin hakkına, yıllardır süregelen kendi kendini yönetme mücadelesine ve uluslararası alanda saygı gören eşit siyasi özne olma talebine açık bir saldırı ve saygısızlıktır. Kıbrıs Türk halkının iradesini değersizleştiren herhangi bir siyasi söylem bizim için kabul edilebilir değildir."
"TÜRK ORDUSU KIBRIS TÜRKLERİNİ EVCİLİK OYNAR GİBİ DEVLETÇİLİK OYNAYASINIZ DİYE KURTARMADI"
Tartışma CTP'nin açıklamasının ardından da son bulmadı. Bu kez bir açıklama da MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'dan geldi. Yalçın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"KIBRIS TÜRKTÜR
CTP'den gelen açıklamada, Sayın Genel Başkanımız ve MHP'ye yönelik saygısız ve üsttenci bir dil kullanılmıştır. Bu hadsizliği şiddetle kınıyoruz. Çok erken şımaran CTP'ye ve Türkiye’nin iradesinden kendini soyutlamaya çalışan bilimum gafillere şunu hatırlatıyoruz: Türk ordusu Kıbrıs Türklerini Rum ve Yunan mezaliminden siz evcilik oynar gibi devletçilik oynayasınız diye kurtarmamıştır. Kıbrıs Türklüğünün geleceğinin Rum kesiminin tekelci egemenlik hayalleri ile İsrail’in gizli emellerine feda edilmesine seyirci kalmayacağız. AB yardımlarına konacağım diye Kıbrıs Türklüğünün haysiyet ve şerefinin ayaklar altına alınmasına seyirci kalmayacağız. Büyük Türk milliyetçisi Atatürk’ün, "Türkiye’nin güney sınırlarının güvenliği Kıbrıs’tan geçer." şeklindeki vasiyeti, cümle heveskârların kulaklarına küpe olmalıdır."