Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi’nde yaptığı konuşmada Ali Kişmir davasına işaret etti ve “Düşünce özgürlüğü bu halkın karakterinin bir parçasıdır, yukarıdan müdahale ederek bunu bozamazsınız” ifadelerini kullandı. Tufan Erhürman, meydana gelen doğal afet, iklim değişikliği, Ali Kişmir davası ve toplu iş sözleşmeleriyle ilgili konuştu. Erhürman konuşmasını, “Sürüklene sürüklene gideceksiniz. Gider ayak vereceğiz zararları minimize etmeye çalışıyoruz” diyerek sonlandırdı.

“Sosyal medya, ülkeyi sizden daha iyi yönetiyor”
Meydana gelen doğal afetle ilgili konuşan Erhürman, “Doğal dediğimiz şey bildiğimiz dünyadır; ancak bilmediğimiz bir dünyanın içine doğru ilerlediğimizin farkında olmamız gerekiyor” dedi. Bu ülkede zaman zaman “kalite sorunu var” diye iddia edildiğine dikkat çeken Erhürman, sahada bir kalite sorunu bulunmadığını belirtti. Tufan Erhürman, “İklim değişikliği konusunda çalışan birçok uzman, bizi sürekli olarak uyarıyor. Bu uyarılar, iklim değişikliğinin yol açacağı sorunlarla ilgili çalışacak bir yapı oluşturulması gerektiğini söylüyor. Bu kış yaşanabilecekler konusunda uzun zamandır uyarılar yapılıyor ama kulaklar tıkalı” dedi. “Dün yaşanan olayın olacağı bilgisi Meteoroloji tarafından zamanında bildirildi. Peki, Başbakanlıkta bir kriz masası kurulması için ne gerekiyordu? Hangi uyarı gelmeliydi?” diye soran Erhürman, kriz masalarının görevinin önlem almak olduğuna vurgu yaptı. “Yönetmek gaileniz yok derken bunları kastediyoruz” diyen Erhürman, sosyal medyayı takip edenlerin, kriz merkezinizden daha fazla bilgi aldığını ifade etti. Tufan Erhürman, “Şu anda sosyal medya, ülkeyi sizden daha iyi yönetiyor. Öyle bir boşluk yaratıyorsunuz ki herkes o boşluğu doldurmaya çalışıyor” dedi.

“Tüm bunlar, yönetmeme halinin yansımalarıdır”
Erhürman, “Dün rüzgarın saatte 118 kilometre hıza ulaşacağı bildirildi. Belediyeler, rüzgar hızı 70 kilometreye ulaşacak diye alarma geçti. Peki, siz? Hiçbir önlem alınmadı, halkın ne yapması gerektiği konusunda hiçbir bilgi verilmedi. Devreye girdiğiniz tek yer parti kurultayı gibi konular. Çatılar uçtu, ağaçlar devrildi; siz ise sadece tespit yaptınız. Yönetmek, zarar tazmin etmek değildir. Sizden beklenen, gerçek bir kriz masası kurmaktır” diye konuştu. İklim değişikliğinin toplum olarak da yeterince ciddiye alınmadığını vurgulayan Erhürman, “Dün, bunlar yaşandı, peki yarın ne olacak? Sadece “Allah korusun” diyerek hareket ediyoruz. Birinci göreviniz zamanında önlem almaktır. Neyse ki belediyeler var. Bu durumda belediyelerle koordinasyon içinde olunması gerekirdi” dedi. “Sosyal medya ülkeyi sizden daha fazla ve daha iyi yönetiyor” diye konuşan Erhürman, adına hükümet diyen yapıdan daha iyisini de beklemediklerini belirtti. Erhürman, “Tüm bunlar, yönetmeme halinin yansımalarıdır. Mecliste yaşananlar da gösterdi ki ülkeyi yönetmiyorsunuz. Kendi kendinizi bile yönetemiyorsunuz. Her olayda, bu ülkeyi yönetmediğinizi ispat ediyorsunuz” diye konuştu.

Basın-Sen Avukatı Nazlı Kişmir davasına ilişkin konuştu:  Yasa maddesi  Meclis tarafından kaldırılmalı Basın-Sen Avukatı Nazlı Kişmir davasına ilişkin konuştu: Yasa maddesi Meclis tarafından kaldırılmalı

“Bir yılı aşan bir “ivedilik”!”
“İhale konusunu neden ciddiyetle ele aldık? Çünkü biliyoruz ki gideceksiniz, ama gitmeden önce “çorap örmeye” devam ediyorsunuz. Öreceğiniz çoraplar 10-15 yıl boyunca bu ülkenin başında duracak. Ercan Havalimanı örneği ortada. Hükümete geldiğimizde başımıza öreceğiniz çorapları azaltmaya çalışıyoruz” diyen Erhürman, ülkenin yönetilmediğini yineledi. Ali Kişmir davasının tekrardan kamuoyunda gündeme geldiğini belirten Erhürman, “Oybirliğiyle kabul edilen karar hangi tarihteydi? 3 Ekim 2023. Bugün Kasım’ın sonu. Bir yılı aşan bir “ivedilik”! Şirin görünmek adına hep birlikte el kaldırdınız. Peki hâlâ neden görüşülmedi? Düşünce özgürlüğü bu halkın karakterinin bir parçasıdır. Yukarıdan müdahale ederek bunu bozamazsınız. Bu dava, özü itibariyle iddia edilen unsurları taşımıyor. Basına ve yurttaşlara “Böyle söylerseniz, aylarca sürecek bir davaya tabi tutulursunuz” tehdidi ortada” dedi. Tufan Erhürman, “Hem ivediliğe evet diyorsunuz hem de bir yılı aşkın süre bekliyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. İvedilik kararı verilmişse, komitenin diğer işlerinin önüne geçmesi gerekirdi” ifadelerini kullandı.

“Sürüklene sürüklene gideceksiniz”
Birilerine nasıl olduysa toplu iş sözleşmelerinin ansızın “batmaya” başladığına işaret eden Erhürman, “Bu durum, tuhaf bir formülle çözülmeye çalışılıyor. Kamuya bağlı kurum ve kuruluşların toplu iş sözleşmeleri Maliye Bakanlığı’nın onayına tabi olacakmış. Kamuya bağlı kurumlar nedir? Belediyeler, sizin atadığınız insanlar değil, seçimle gelen yöneticiler tarafından yönetiliyor. Belediyelerin bütçesi zaten sizin onayınızdan geçiyor. Şimdi de bu bütçenin nasıl uygulanacağına mı karışacaksınız?” diye sordu. “Anayasa Mahkemesi’nin 2017 tarihli kararına bakın. Akıl yoluna dönün. Bu düzenlemeler uygulanamayacak şeyler, boşuna uğraşmayın” diyen Erhürman, memleketteki insanların hiçbir şeye güveninin kalmadığını vurguladı. Tufan Erhürman, “Sürüklene sürüklene gideceksiniz. Gider ayak vereceğiniz zararları minimize etmeye çalışıyoruz” diye ekledi.

Editör: Kıbrısın Sesi