Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıs’ın kuzey ve güneyindeki mülkiyet hakkı ihlallerinin ortak komitede görüşülmeye başlanması gerektiğini kaydetti.
Kıbrıs’ın her iki tarafında da mülkiyet hakları bakımından yaygın hak ihlalleri yaşandığını, yaşanmaya da devam ettiğini belirten Özersay, kayıp şahıslar ve kültürel miras gibi konularda kapsamlı çözümü beklemeden hem Kıbrıslı Türklerin, hem de Kıbrıslı Rumların yaşadıkları hak ihlallerini ve ortak faydalarını düşünerek somut adımlar atıldığını anımsattı. Özersay, “Aynı şekilde mülkiyet konusunda da kapsamlı çözümü beklemeden adım atabilmeliyiz” dedi.
Verilen bilgiye göre, Halkın Partisi, mülkiyet konulu konferanslarına Lefkoşa’da devam etti.
Yakın Doğu Üniversitesi’nde (YDÜ) yapılan ve HP Lefkoşa İlçe Başkanı Mustafa Kendir’in açılış konuşmasıyla başlayan konferansta sorular da cevaplandı.
Mülkiyet sorununu tüm kesimleri doğrudan yahut dolaylı şekilde etkilediğini belirten Mustafa Kendir, HP’nin inisiyatif alarak bu toplantıları başlattığını söyledi.
Kendir’den sonra söz alan Kudret Özersay, mülkiyet konusunun diğer hak gasplarıyla, iki-kesimlilikle başka toplumsal kayıplarla ve toprak meselesiyle doğrudan bağlantılı olduğunu ancak yine de bireylerin ihlal edilen haklarını bir yerden başlayarak giderecek çareler üretilmesi gerektiğini belirtti.
Yıllar önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) “Kapsamlı çözümü beklemeden insan hakkı ihlalleri konusunda adım atılmalı” mesajı verdiğini söyleyen Özersay, bir yandan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) kurulması, diğer yandan da hem Kıbrıs Rum, hem de Kıbrıs Türk tarafında kayıplarla ilgili etkili soruşturma yapılması süreçlerinin başlatılmasının mahkeme tarafından zorlandığını ifade etti.
Özersay kuzeydeki Kıbrıs Rum mallarıyla ilgili bir TMK yaratılmış olmasına rağmen Güney Kıbrıs’ta Kıbrıs Türk malları konusunda bu türden etkili bir iç hukuk yolu, bir çare söz konusu olmadığını anımsattı.
1985 Anayasası’nda 1974 tapu kayıtlarına göre mal sahibi olan Kıbrıslı Rumlara mallarının tazminatını alabilmeleri için bir yasa öngörüldüğünü ancak 30 yıl boyunca bu yasanın yapılmadığını belirten Özersay, AİHM kararları nedeniyle 2005 yılında yaratılan TMK ile tazminat da dahil farklı çarelerin üretildiğini hatırlattı.
Özersay şöyle devam etti:
“Bizde gecikmeli ve ağır aksak da olsa AİHM denetimine tabi bir yapı oluşmaya başladı. Oysa güneydeki Kıbrıs Türk malları konusunda tazminat ödemesi çözümden sonraya ertelenmiş durumda ve o tarafta yürürlükte bulunan Vasilik Yasası bugüne değin AİHM denetiminin dışında tutuldu. Güneyde taşınmaz mal iadesi, tazminatların ödenmesi, kuzeyde TMK’nın daha iyi çalıştırılması ve bazı değişikliklerle kapasitesinin artırılması, bir tarafta taşınmaz mal alıp diğer tarafta feragat ettiği malı satanların tespit edilmesi, bireylerin anlaşması sonucu durumu netleşen taşınmazların her iki tarafta da tapu kayıtlarına doğru düzgün ve sorunsuz şekilde işlenmesi gibi hususlar iki taraf arasında kurulacak bir ortak komitede ele alınmaya başlanabilir.”
Özersay, iki tarafın mülkiyet konusunda oluşturacağı ortak komitenin Avrupa Konseyi ile işbirliği halinde çalışabileceğini de ifade etti.