Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (KTMMOB) bağlı Peyzaj Mimarları Odası, plastiğin kontrolsüz üretimi ve sorumsuz kullanımının, gezegenin en büyük çevresel tehditlerinden birine dönüştüğüne dikkat çekti.
Odadan yapılan yazılı açıklamada, her yıl 5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü’nün, gezegenin karşı karşıya olduğu çevresel tehditlere dikkat çekmek ve toplumların çevre bilincini artırmak amacıyla tüm dünyada kutlandığı ifade edildi.
“2025 yılı itibarıyla doğanın bize önemli mesajlar verdiği bir dönemdeyiz” denilen açıklamada, iklim değişikliği, biyolojik çeşitliliğin azalması, ormansızlaşma, su kaynaklarının kirlenmesi ve özellikle plastik kirliliği gibi sorunların, yalnızca geleceği değil, bugünü de tehdit eder boyutta olduğuna dikkat çekildi.
Birleşmiş Milletlerin 2025 yılı için belirlediği temanın, “Plastik Kirliliğe Son” olduğu ifade edilen açıklamada, plastik, modern yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelse de, kontrolsüz üretimi ve sorumsuz kullanımının, gezegenin en büyük çevresel tehditlerinden birine dönüştüğü kaydedildi.
-“Mikroplastikler toprağımıza, sularımıza ve hatta soluduğumuz havaya kadar sızmış durumda”
Açıklamada, “Mikroplastikler toprağımıza, sularımıza ve hatta soluduğumuz havaya kadar sızmış durumda. Her yıl milyonlarca ton plastik atık doğaya karışmakta, ekosistemleri tahrip etmekte ve biyolojik çeşitliliği tehdit etmektedir” denildi.
Her bireyin, çevre sorunların çözümünde önemli bir rol oynadığına, küçük ama bilinçli adımların büyük farklar yaratabileceğine dikkat çekilen açıklamada, yapılabilecekler şöyle sıralandı:
“Tek kullanımlık plastiklerden uzak duralım. Geri dönüşüm ve yeniden kullanım alışkanlıklarımızı geliştirelim. Enerji ve su tasarrufuna dikkat edelim. Yerel ve mevsimsel ürünleri tercih ederek karbon ayak izimizi azaltalım. Doğayı koruyan, sürdürülebilir kentleşme ve yeşil alan politikalarını destekleyelim.”
-“Peyzaj mimarlığı, sürdürülebilir çevreler yaratma sorumluluğu taşır”
Peyzaj mimarlığının, yalnızca estetik tasarımlar üretmekle kalmadığı aynı zamanda sürdürülebilir çevreler yaratma sorumluluğu taşıdığı belirtilen açıklamada, “Doğal kaynakların korunması, yeşil altyapının güçlendirilmesi ve atık yönetiminin entegre edilmesi, mesleğimizin temel ilkelerindendir” denildi ve şöyle devam edildi:
“Bu bağlamda plastik kullanımını azaltan tasarım çözümleri geliştirmek, doğal ve geri dönüştürülebilir malzeme kullanımını teşvik etmek, toplumda çevre bilincini artıracak kamusal alanlar yaratmak, ekolojik restorasyon ve rehabilitasyon projelerinde plastikten arındırılmış yaklaşımlar benimsemek, biz peyzaj mimarlarının doğaya olan borcudur.”
Bugün atılacak her adımın, yarının ekolojik dengesini doğrudan etkileyeceğine dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Peyzaj mimarları olarak kentlerimizi, kıyılarımızı, parklarımızı ve kırsal alanlarımızı plastik kirliliğinden arındırmak için disiplinler arası iş birliklerine açık, katılımcı ve yenilikçi çözümler üretmeye devam edeceğiz. Doğayla uyum içinde bir yaşam mümkündür ve bu dönüşüm peyzaj mimarlığıyla başlar.”