4’üncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, gazeteci Ali Kişmir’in yargılandığı dava sürecine ilişkin açıklama yaparak, “Bu davada yargılanması gereken gazeteci Ali Kişmir değildir” dedi.
Akıncı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Ali Kişmir’in kendisine yönelik “davasına ilgi göstermediği” yönündeki sitemini anlayışla karşıladığını belirtti. Mahkemelerde fiziksel olarak bulunmadığını, ancak hiçbir zaman antidemokratik uygulamalara karşı durmaktan vazgeçmediğini vurguladı.
Akıncı'nın açıklaması şöyle:
Sevgili Ali Kişmir dün bir paylaşımda bulunarak haksız yere yargılandığı davasına, ilgi göstermediğimden yakındı. Sitemini anlayışla karşılıyorum. Beden olarak mahkemede bulunmayabilirim. Benzeri durumlarda da bulunmadım. Ama hiç bir zaman antidemokratik uygulamalara karşı çıkmaktan, hangi konumda olursam olayım, vazgeçmedim. Afrika gazetesine karşı girişilen linç saldırısında da ; Can Dündar hapse atıldığında da, bir çok insanımız Türkiye’ye sokulmadığında da; Selahattin Demirtaş, Osman Kavala örneğinde de ve nihayet Ekrem İmamoğlu’na karşı yapılanlarda da hep demokrasiden, ifade özgürlüğünden yana oldum. Elbette Ali Kişmir olayında da demokrasiden ve özgürülüklerden yana olacaktım ve yine aynı noktadayım.
Ali Kişmir’e bu dava getirildiğinde yaptığım paylaşımı yeniden aşağıda yayımlayarak bu antidemokratik uygulamanın bir an önce sonlandırılması gerektiğini vurgulamak isterim.
“ BU DAVADA YARGILANMASI GEREKEN GAZETECİ ALİ KİŞMİR DEĞİLDİR
2020 yılı Ekim ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde TC büyükelçisinin, kolordu komutanı ve buradaki MİT sorumlusu ile birlikte Beyaz Ev diye anılan askerin denetimindeki binada bazı UBP milletvekilleri ile buluştuğu bilinmektedir. Orada Ankara’dan alınan talimatlar çerçevesinde, seçimlerde kendilerinden beklenenler uygun ( ! ) bir dille milletvekillerine iletilmiştir. O günlerde bu olay sadece Elçi’yi kapsayacak şekilde basına da yansımıştı. Ancak gerçek durumu toplumumuzla paylaşmış, elçiyi Cumhurbaşkanlığı’na davet ederek durumu protesto ettiğimizi de halkımıza duyurmuştuk. Şimdi o günlerde Ali Kişmir’in bu konuda yazdığı bir yazı nedeniyle ağır cezada yargılanması gündeme getirilmiştir. Şu kadarını söyleyim ki, bu davada yargılanması gereken gazeteci Ali Kişmir değildir. Asıl yargılanması gerekenler, tanıdıklarını iddia ettikleri ve sözde başkalarının da tanımasını istedikleri devlete her türlü antidemokratik yöntemlerle müdahale etmeyi kendilerinde hak görenlerdir. Bugün bunu yapacak mahkeme bulunmayabilir ama tarihin yargısından kurtulmak mümkün olmayacaktır.”





