Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), Hükümet, DAÜ yönetimi ve sendikalar arasında 4 Nisan 2024 tarihinde imzalanan protokole rağmen, üniversitede protokole aykırı icraatlar yapılmaya devam edildiğini belirtti.
DAÜ-SEN’den yapılan yazılı açıklamada, Hükümetin ve Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun sendikanın sözlü ve yazılı uyarılarını dikkate almadığı ifade edildi. Açıklamada, yanlış idari kararlarla gereksiz maliyetler oluşturulduğu, gelir artırıcı adımların ise atılmadığı kaydedildi.
Sendika, “Tüm uyarılarımıza rağmen hükümet mensuplarının baskısıyla sınavsız, münhalsiz vekaleten makam ve barem dağıtılmaya devam edilmektedir. İdari ve akademik yönetici pozisyonlarının şişkinliği sürdürülmekte, yapılması gereken tüzük değişiklikleri sürdürülebilirlik ilkelerine göre değil, adamına göre belirlenmektedir.” ifadelerini kullandı.
Açıklamada, tüzük çalışmalarının Üniversite Yönetim Kurulu (ÜYK) ve Senato’dan görüş alınmadan yürürlüğe konulduğu, bunun da yasalara aykırı olduğu vurgulandı. Ayrıca, ÜYK yapısının fakülte iradeleri yok sayılarak değiştirilmeye çalışıldığı, rektörlüğün ÜYK ve Senato tarafından denetlenemez hale getirilmeye çalışıldığı belirtildi.
“Yönetim adeta demokrasiye düşman, liyakata düşman bir anlayış içerisindedir.” denilen açıklamada, protokol gereği yeni istihdam yapılmaması gerekirken, “kısmı zamanlı akademik personel kadrosu altında memur istihdamı yapıldığı” ve siyasi baskılarla ihtiyaç olmayan hizmet alımı sözleşmelerinin uzatıldığı ifade edildi.
DAÜ-SEN, popülist burs uygulamalarının artırılarak sürdürüldüğüne de dikkat çekti.
Açıklamada ayrıca, Hükümetin 2025 yılı bütçesi kapsamında DAÜ’ye aktarması gereken kaynağı iki aydır göndermediği, bunun “siyasi menfaatlere dayalı taleplerin hayata geçirilmesi için bir baskı aracı olarak kullanıldığı” ileri sürüldü.
DAÜ-SEN açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Kıbrıs Türk halkının sahip olduğu ve hepimizin büyük emekleri ile yaşattığı üniversitemizin geleceği tüm paydaşların sorumluluğundadır. Hükümet, VYK, Rektörlük, ÜYK ve Senato hem yasal olarak yetkili hem de yetkisi oranında sorumludur. Sendikamız ise idarede yetkisi ve söz hakkı olmasa bile paydaş olarak toplumsal anlamda sorumludur.”
Sendika, Hükümeti ve DAÜ yönetimini “ciddiyetle protokole uymaya” davet etti.
